Alt serilerdeki günlerinden ve eski McLaren takım patronu Ron Dennis ile ilişkilerinden söz eden Lewis Hamilton, gençken kendisini sürekli baskıladığını söylüyor.
Ron Dennis ile ilk olarak 1995 Autosport Ödülleri’nde 10 yaşında bir karting sürücüsüyken tanışan ve efsanevi takım patronuna “bir gün McLaren için yarışmak istediğini” söyleyen Hamilton, üç yıl sonra McLaren genç sürücü programına katılarak hayaline giden yolda büyük bir adım attı.
O dönemin en iyi takımlarından birine katılan Hamilton, hem ilerleyişini sürdürmek, hem de Dennis’i etkilemek için altın bir fırsat yakaladığını biliyordu.
2001 yılına kadar karting şampiyonalarında yarışmayı sürdüren Hamilton, sonrasında açık kokpit serilerine geçiş yaptı ve neredeyse tüm serilerde ciddi başarı yakalayarak 22 yaşında Formula 1 koltuğunu kaptı!
Ancak tek bir kötü yarışın bile kariyerini bitireceğini düşünen Hamilton, alt seri kariyeri boyunca kendisine inanılmaz miktarda baskı yaptığını itiraf ediyor.
Fox Sports Avustralya’ya konuşan Hamilton, gençken bir gün F1 pilotu olacağına inanıp inanmadığı sorusuna, “Hayır, ancak kendime güvenmediğimden değil.”
“Sanırım bu konuda çok kararlıydım, ‘bir gün oraya ulaşacağım’ diye düşünüyordum.”
“Ancak sürekli gerginlik içindeydim. Her sabah uyandığımda McLaren ile olan anlaşmamın devam ettiğinden emin olmaya çalışıyordum, Ron ile iyi ilişkiler kurmak istiyordum.”
“Bu yüzden her yarışı kazandığımdan emin olmalıydım, bu yüzden kazanabildiğim her şeyi kazandığımdan emin oldum.”
“Katıldığım her şampiyonada sadece başarmak için odaklandım, çünkü herhangi bir ikincilik ya da daha aşağısı benim gözümde başarısızlık demekti ve bana işimi kaybettirebilirdi, fırsatımı kaybettirebilirdi!”
“Çıtayı çok yükseğe koydum çünkü inkar edilemez bir şekilde en iyisi olduğumdan emin olmak istedim ve bunun için çalıştım.”
“Ancak geçmişe dönüp genç halimle konuşabilseydim, işleri çok ciddiye alma, kendini çok ciddiye alma derdim.”
“Sanırım mükemmel olmayı istemenin yoğunluğuna kendimi o kadar kaptırdım ki, aynı zamanda yolculuk boyunca hayattaki eğlenceli şeylerden kendimi tamamen soyutladım. Bu yüzden ben olsam sadece ‘iyi eğlenceler’ derdim!”
